girmek

girmek
войти́ вступи́ть ступа́ть
* * *
-er
1) -e входи́ть, въезжа́ть и т. п.

girebilir miyim? — мо́жно войти́?

içeri[ye] girmek — а) входи́ть, проника́ть внутрь; б) -den, -e войти́ через что

pencereden içeriye girdi — он прони́к [внутрь] че́рез окно́

limana girmek — входи́ть в порт (о судах)

oraya hırsızlar girdi — туда́ прони́кли во́ры

şehre girmek — вступи́ть в го́род (о войсках)

yatağa girmek — лечь в посте́ль

2) -e вступа́ть, включа́ться; начина́ть (что-л. делать)

greve girmek — нача́ть забасто́вку

kanun yürürlüğe girdi — зако́н вступи́л в си́лу

3) -e входи́ть, влеза́ть, помеща́ться; умеща́ться

eli eldivene girmiyor — его́ рука́ не влеза́ет в перча́тку

4) -e поступа́ть (в школу, на службу и т. п.)

askerliğe girmek — поступа́ть на вое́нную слу́жбу

hizmete girmek — поступи́ть на слу́жбу

okula girmek — поступи́ть в шко́лу

5) приходи́ть, наступа́ть (напр. о временах года)

ilkbahar girdi — весна́ наступи́ла

6) -e достига́ть какого-л. во́зраста

yirmisine girdi — ему́ пошёл двадца́тый год

7) -e разг. заража́ть кого

koyunlara kelebek girdi — о́вцы зарази́лись вертя́чкой

••

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Полезное


Смотреть что такое "girmek" в других словарях:

  • girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çene yarışına girmek — 1) karşı tarafı dinlemeksizin, susmamacasına tartışmak Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. M. Ş. Esendal 2) çok konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damardan girmek — argo karşısındaki kişiyi en fazla etkileyebilecek noktadan konuya girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damat girmek — aileye güveyi olarak katılmak Öyle bir aileye damat girmek isterim. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünyaevine girmek — evlenmek Yaşları daha genç görünüyor fakat buralarda yapılan ilk iş eli ekmek tutar tutmaz dünyaevine girmek olduğu için kim bilir kaç sene evvel evlendiler. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geyik etine girmek — genç kız, erginlik çağına girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içeri girmek — 1) bir iş veya alışverişte zarar etmek Bu işte bir milyar lira içeri girdim. 2) hapse girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • devreye girmek — ilgilenmek, karışmak, araya girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafese girmek — argo 1) aldatılıp kendisinden çıkar sağlanmak 2) hapse girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuyruğa girmek — ayakta arka arkaya durulan diziye girmek İki kişinin arkasından kuyruğa girdiği sırada, seyis biletlerini alıyordu. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çileye girmek — dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zorlu ve perhizli döneme girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»